9747,07%3,80
38,76% 0,02
43,04% -1,36
4030,97% -2,71
6542,97% -2,62
PKK silahları bıraktığını açıkladı. Geçen hafta toplandığını duyuran terör örgütü, bugün o toplantının sonucunu kamuoyuyla paylaştı. "PKK 12. Kongresi" olarak isimlendirilen toplantı, PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırması kararlarını alarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
PKK'dan yapılan açıklamada, 12. Kongre'nin 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlendiği ve toplantıda silahlı mücadelenin sona erdiği kararı alındığı belirtildi.
KİM NEREDE: İKİ AYRI TOPLANMA
Örgüt, iki ayrı yerde aynı anda toplanarak kendini feshettiğini açıkladı. Paylaşılan fotoğraflarda terör örgütü elebaşları Duran Kalkan, Bese Hozat ve Cemil Bayık'ın başını çektiği grup bir tarafta; bir başka elebaşı Murat Karayılan'ın başını çektiği grup diğer tarafta yer aldı.
LOZAN HEDEF ALINDI
Türkiye Cumhuriyetinin tapusu niteliğindeki Lozan Barış Antlaşması açıklamada iki farklı yerde hedef alındı. "PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı tarih sahnesine çıktı" denildi. Devamında ise Lozan Barış Antlaşması için "Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaşmasına sebep olan antlaşma" olarak ifade edildi.
PKK Silahları Ne Yapacak, İki ülkeya teslim edilecek.
KCK VE YPG'YE DEĞİNİLMEDİ
Açıklamada örgütün sözde çatı örgütü KCK ile Suriye'deki sözde uzantısı YPG'ye ilişkin bir ifade kullanılmadı.
Toplantıya 232 sözde delegenin katıldığı belirtilirken açıklamada, "PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı yöntemi sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı" denildi.
"PKK’yı feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır" denilen açıklamada, "PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir" ifadelerine yer verildi.
KDP'YE TEPKİ
Sonuç toplantısının, "KDP ambargosunun devam ettiği zorlu koşullarda yapıldığı" altı çizildi. KDP yani Kürdistan Demokrat Partisi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimini yöneten (IKBY) Barzani ailesinin partisi.
"PKK ADIYLA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARI SONLANDIRDI"
"PKK 12. Kongresi"nin açıklaması özetle şöyle:
"Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi açıklamasıyla başlayan süreç, 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı. Hareketimiz için yeni bir döneme girişi ifade eden tarihi kararlar alındı.
PKK’nın 12. Kongresi, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nın tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
"TURGUT ÖZAL ORTADAN KALDIRILDI"
1990’lı yılların koşullarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışı gelişti. Öcalan bu arayışa 17 Mart 1993 ateşkesiyle cevap vererek yeni bir süreç başlattı. Ancak reel sosyalizmin ağır etkileri, savaş çizgimize dayatılan çeteci anlayışlar ve derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması neticesinde bu yeni süreç sabote oldu. Her iki taraf açısından savaş temel seçenek haline getirildi. Savaşın karşılıklı olarak tırmandırılmasının yarattığı tekrar aşılamadı. Böylelikle Öcalan'ın Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme çabaları sonuçsuz kaldı.
"KÜRT-TÜRK İLİŞKİLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ KAÇINILMAZDIR"
Süreç 15 Şubat 1999 uluslararası komplosu ile farklı bir aşamaya taşındı. Bu süreçte komplonun önemli bir hedefi olan Kürt-Türk savaşı Öcalan sayesinde engellendi. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme yönündeki ısrarını sürdürdü. 27 yıldır mutlak tecrit altında tutulan Öcalan, uluslararası komployu boşa çıkardı. Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.
52 yıllık dönemde, Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
"KOMÜNAL DEMOKRATİK TOPLUM İNŞASI HAYATİ ÖNEMDE"
Halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yı feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz. PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek.
“HERKESİ BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİNE KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Kongremizin aldığı PKK’nın fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Öcalan süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.
SÜRECİN ADI "BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİ" OLARAK İFADE EDİLDİ
Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.
Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır. Bu temelde başta Küresel Özgürlük Hamlesine öncülük yapan dostlarımız olmak üzere demokratik kamuoyunu demokratik modernite kuramı çerçevesinde enternasyonal dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.
Örgütün sözde yönetici kadrolarında yer alan Fuat-Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'un öldürüldüğü de açıklamada yer aldı. Her iki terörist de örgütün kurucuları arasında yer aldı.
Açıklama, "Sırrı Süreyya Önder yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı belirtiyoruz" satırlarıyla sona erdi.
FİRESİZ FESİH: KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINDI
Toplantıya, aralarında sözde PKK Yürütme Kurulu üyeleri, sözde PKK Merkez Komite üyeleri, sözde Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi eşbaşkanları ve konsey üyeleri, sözde HPG Askeri Konseyi üyeleri, sözde KJK ve PAJK koordinasyonu üyelerinin de olduğu 232 sözde delege katıldı. Toplantıda fesih kararı, oybirliğiyle alındı.
Toplantının yapıldığı salonlara Abdullah Öcalan ile farklı tarihlerde öldürülen PKK’lı teröristlerin fotoğraf ve posterleri asıldı. Yine 3 Mayıs'ta hayatını kaybeden DEM parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder'in posteri asıldı.
Sözde PKK Yürütme Komitesi üyeleri Duran Kalkan ve Xalide Engizek, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, sözde PKK Merkez Komite üyesi Helin Ümit ve sözde PAJK Koordinasyon Üyesi Raperin Munzur, kongre divanı olarak seçildi. Ardından kongre gündemlerine geçildi.
DURAN KALKAN: "BU BİR SON DEĞİL, YENİ BİR BAŞLANGIÇ"
Toplantının açılış konuşmasını PKK'nın elebaşı Duran Kalkan yaptı.
Konuşmasına “Haki Karer, Ali Haydar Kaytan (Fuat), Rıza Altun ve Sırrı Süreyya Önder’i anarak başlayan Kalkan, PKK'nin feshinin "bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu" söyledi.
Kalkan, "Bu kongremiz diğer kongrelerden farklı tabii. Bir yönüyle biraz birinci kongre ile karşılaştırılabilir. PKK’yı tarihsel olarak sonlandırma ve tarihi yerine oturtma amacıyla gerçekleştirilmiş bir kongre oluyor. Tabii bu bir son değil, böyle bir sonuçlandırmayla yeni çıkışların önü açılmak isteniyor. Yeni çıkışlara imkan ve fırsat tanınmak isteniyor" dedi.
"SONLANDIRIP BİTİRME DEĞİLDİR BU"
Kalkan, "1978 sonunda da kendisini parti olarak örgütleme ihtiyacı duydu ve ‘Partiya Karkerên Kürdistan’ ismi böyle oluştu. PKK olarak doğmadı yani. Bir defa bu gerçekliği bilmekte fayda var. Ama PKK tabi ki Apocu çizginin örgütlenmesi oldu. O özü aldı ve onun biçimlenmesini geliştirmeye çalıştı. Apocu militanlık, PKK militanlığı bu esaslar üzerinde gelişti" diye kaydetti.
"Bu kongre birinci kongreye benziyor. Ama nasıl?" diye kaydeden Kalkan, şunları kaydetti:
"Orada bir yeni başlangıç için büyük bir irade vardı, burada o başlangıcı tarihsel olarak sonlandırma temelinde büyük bir irade var. Fakat, sonlandırıp bitirme değildir bu. PKK’nin kuruluşundan çok daha güçlü ve iddialı bir biçimde yeni çıkışlar, kuruluşlar için ön açma, zemin oluşturmak üzere bir sona erdirme oluyor."
RAPORDA NELER YER ALDI
Öcalan'ın toplantıya ilişkin perspektiflerinden hazırlanan politik rapor okundu. Daha sonra sözde PKK Merkez Komite raporu okundu.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Birinci Kongre ile partinin resmen kuruluşu, ulusal yok oluşa giden tarihe radikal bir müdahaleydi ve yeni özgürlük tarihinin başladığının kararı ve ilanıydı. 12. Kongremiz de PKK ile yürütülen bir dönemi sona erdirme ve söz konusu özgürlük tarihinde yeni bir dönemi başlatmanın önünü açmayı ifade ediyor.
PKK’nin örgütsel yapısını feshederek PKK adıyla çalışmaları durdurmak ve temel strateji olarak silahlı mücadeleyi sona erdirmek, Kürt özgürlüğünü ve her alanda demokratik toplum mücadelesini yeni stratejiler ve örgütlenmelerle yürütmenin önünü açmak anlamına geliyor.
PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi devrimci özgürlük hareketinde mutlak bir son değil, tersine yeni bir başlangıçtır. Apocu Hareket, PKK adıyla yürüttüğü dönemi sonlandırıyor, PKK’yı tarihsel yerine oturtuyor ve kendisi için yeni bir dönemin önünü açarak böyle bir dönemi başlatıyor."
“APO TARAFINDAN YÖNETİLMEK ŞARTIYLA”
Toplantıda, en yoğun tartışılan ve kamuoyunda merakla beklenen ve PKK'nın feshini öngören "PKK’nin Örgütsel Varlığı ve Silahlı Mücadele Yöntemi" karar tasarısı oldu.
Yapılan kapsamlı değerlendirme ve tartışmaların ardından "Pratikleşme süreci Apo tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı" kararı alındı.
BARZANİ'DEN İLK SÖZLER
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, PKK’nin fesih kararı almasına ilişkin bir mesaj yayımladı.
“PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma ve Öcalan’ın çağrısına uyma kararını memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Neçirvan Barzani “Bunu bölge için yeni bir sayfa açacak tarihi bir adım olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Neçirvan Barzani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece katkısına vurgu yaparak “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreci destekleme yönündeki tutumu ve çabaları takdirle karşılanmakta olup, Kürdistan Bölgesi olarak her zaman olduğu gibi sorunların barışçıl yollarla çözülmesi yönündeki her türlü çabayı desteklemeye devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Umuyoruz ki bu girişim, ortak bir çözüm sürecine dönüşerek başarıya ulaşır. Ayrıca, bu tarihi fırsatın başarıya ulaşması için her türlü yardımı ve iş birliğini sunmaya hazır olduğumuzu da ifade ediyoruz" dedi.
Odatv.com