Tarih: 29.09.2025 11:24

Yağar; Gazze Sadece Bir İsim Değil, İnsanlığın Sınavıdır!

Facebook Twitter Linked-in

Büyükçekmece Eğitime Destek Platformu Başkanı Rasim Yağar'ın organize ettiği, İstanbul'un dört bir yanından gelen yüzlerce vatandaşın katıldığı "Gazze ve Sumud Filosu'na Destek" programı, seher vaktinde (sabah namazıyla) başladı.

Kuba camii avlusunda saf tutuldu, ardından ikram edilen sıcak çorbalarla kalplerini ısıtan kalabalık, vicdanın sesini yükseltmek için bir aradaydı. Programın zirve noktası olan basın açıklamasına geçildiğinde, kürsüye çıkan Başkan Yağar'ın sözleri, Gazze'deki dramı ve küresel sessizliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

GAZZE'DEKİ SOYKIRIM VE DÜNYANIN UTANCI

Rasim Yağar, konuşmasına başlar başlamaz Gazze'deki duruma neşter vurdu. Sözleri, sadece bilgi vermekle kalmıyor, uluslararası toplumun iki yüzlülüğüne çarpıcı bir tokat atıyordu:

"Gazze halkı, tam 700 günü aşkın bir süredir tarihin en ağır, en vahşi kuşatma ve saldırılarına maruz kalıyor. Bu coğrafya, yaklaşık 20 yıldır açık hava hapishanesine çevrildi. Kadın, çocuk, yaşlı demeden on binlerce masum sivilin kanına mal olan bu saldırılar, artık bir savaş eylemi değil; kasıtlı bir soykırımdır!"

Yağar, Siyonist İsrail'in, Gazze'yi en temel haklardan (gıda, su, ilaç) mahrum bırakmasını "açıkça bir insanlık suçu" olarak nitelendirdi. Özellikle ABD'nin, müzakere söylemleriyle dünyayı oyalamasını, katliama verilen örtülü destek olarak gördüklerini vurguladı.

"Gazze, artık coğrafi bir isim değildir. O, mazlumların sarsılmaz direnişi, suskun dünyanın en büyük ayıbı ve vicdan sahiplerinin zorlu sınavıdır!"

 

 

SUMUD: DİRENİŞİN DENİZDEKİ ADI VE AHLAKİ DURUŞ

Konuşmanın en can alıcı noktalarından biri, tam da bu zulmün ortasında cesaretle yola çıkan Sumud Filosu'ydu.

"İşte tam bu ağır şartlarda, 44 farklı ülkeden, farklı inançlardan binlerce gönüllü aktivist, vicdanlarını gemilere yükleyerek yola çıktı. Yaklaşık 100 gemi, tekne ve yelkenliyle yola çıkan bu hareket, tarihin kaydettiği en büyük sivil deniz dayanışmasıdır!"

Yağar, Sumud kelimesinin Arapça'da "direnmek, kök salmak ve ayakta durmak" anlamına geldiğini hatırlattı. Filo'nun taşıdığı gıda ve ilaçlardan daha değerli bir yükü olduğunu söyledi: Küresel vicdanın sesini, adaletin çağrısını ve insanlık onurunun somutlaşmış halini.

Barcelona'dan başlayan bu cesur yolculuğun, İtalya, Yunanistan ve Tunus gibi limanlardan katılanlarla bir çığ gibi büyüdüğünü belirten Yağar, asıl tehlikeye dikkat çekti:

"İsrail'in sicili kanlıdır! Mavi Marmara ve Vicdan Gemisi'ne uluslararası sularda saldıran bu rejim, bugün de dron tacizleriyle tehditlere başladı. Bedeli ödetilmeyen her suç, bu pervasızlığı katlamaktadır. BM, bu filoyu derhâl himayesi altına aldığını ilan etmeli! Devletler, lafta kınamayı bırakıp, bu himayeyi fiilen hayata geçirmelidir!"

BÜYÜKÇEKMECE'DEN DÜNYAYA ÜÇ GÜR SES

Başkan Rasim Yağar, Büyükçekmece sivil toplum kuruluşları ve halkı adına, seslerini sadece Gazze için değil, tüm insanlık onuru için yükselttiklerini belirterek, taleplerini bir kez daha ve kesin bir dille sıraladı:

Abluka Kaldırılsın: Gazze'ye yönelik vahşi abluka derhâl ve koşulsuz kaldırılmalıdır.

Yardımlar Engellenmesin: Gıda, su, ilaç ve enerji akışı derhâl, engelsiz ve kesintisiz sağlanmalıdır.

Yargılama Başlasın: İşlenen savaş suçları ve soykırımın failleri uluslararası mahkemelerde derhâl yargılanmalıdır!

Konuşmanın son sözleri ise bir uyarı ve taahhüt niteliğindeydi:

"Unutulmasın; Gazze, Kudüs'ün, Kudüs ise Mescid-i Aksa'nın kapısıdır! Bir yerde zulüm varsa, adalet her yerde tehdit altındadır. Biz Büyükçekmece'den diyoruz ki: Biz Sumud Filosu'nun yanındayız, bu mücadelenin destekçisiyiz! Katılan, dua eden ve kalbiyle destek olan tüm kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz."

Nezir KARAYÖN Büyükçekmece/Siyasal Birikim




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —