Yeter ki tutunacak bir dalı olsun.
Ve unutulmamalıdır ki,
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir!
Osmanlı'nın son dönemleriydi…
Altı asır cihana hükmeden bir imparatorluk; ihanetler, ihtiraslar ve yanlış siyasetler sonucu zayıf düşmüş; yüzyıllardır birlikte yaşayan etnik yapılar, savrulmuş yapraklar gibi rüzgarın önünde savrulmaya başlamıştı.
Kimi emperyalistlerin piyonu oldu, kimi kimliğini kaybetti.
Ancak bu milletin iradesi önce Çanakkale'de dur dedi bu gidişe.
Ve ardından, Anadolu'nun bağrında yeşeren kurtuluş ruhu, 30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile şaha kalktı!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Türk milleti emperyalistlerin kalbine hançer sapladı ve tarihin seyrini değiştirdi.
O gün, sadece bir savaş kazanılmadı.
O gün Türk Milleti yeniden millet oldu.
Dini, mezhebi, kökeni ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan herkesin, ya bağımsız bir millet olacağı ya da yok olup gideceği açıkça ortaya çıktı.
Ve Atatürk, bu hakikati bir cümleyle ebedileştirdi:
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka Türk milleti denir."
Bu cümle sadece bir tanım değil, aynı zamanda bir çağrıdır.
Birlik çağrısı, diriliş çağrısı, bir millete ait olma şuurunun ilanıdır.
"Türklük", bir ırk değil; bir medeniyetin, kültürün, haysiyetin ve bağımsızlık inancının adıdır.
Bu inançla yoğrulmuş milyonlar, etle tırnak gibi bir olmuş, kader birliği yapmıştır.
Bugün, tarih yeniden tekerrür ediyor.
Ülkemiz, farklı sınavlarla karşı karşıya.
Sınırlarımıza, demografimize, egemenliğimize göz diken her yapı; karşısında bu şuurla ayağa kalkmış Türk milletini bulacaktır!
Bu duygu ve inançla,
Ülkemizin doğusundan batısına ,bir ucundan diğer bir ucuna,büyük Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun!
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu zaferi kanıyla, canıyla yazan tüm kahramanları rahmetle, minnetle ve saygıyla hatırlıyoruz.
Ünal YILDIRIM
Zafer Partisi Beyoğlu ilçe başkanı