Türk sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan’ı dün sabah tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Usta sanatçı Akan için yarın saat 14.00’te Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlenecek. Akan, Teşvikiye Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından, Bakırköy’deki Zuhuratbaba Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
TARIK AKAN'IN SON RÖPORTAJI: Ben hayal etmem gerçeği yapmaya çalışırım
66 yaşındaki Akan bir süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Akan’ın yaşamını yitirdiği haberi ilk olarak Nâzım Hikmet Vakfı tarafından duyruldu. Yapılan açıklamada “Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, ‘Anne Kafamda Bit Var’ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, ‘Ekmek, gül ve özgürlük günleri’nin yorulmaz savaşçısı, ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun” denildi.
Hep film çekmek istedi
Tarık Akan’ın oğlu Barış Zeki Üregül, hastanede yaptığı açıklamada çok üzgün olduklarını ifade ederek, “Bütün Türkiye’nin başı sağolsun” dedi. Üregül daha sonra kardeşleriyle beraber, babasının hayat arkadaşı Acun Günay ile birlikte yaşadığı Bakırköy’deki eve geldi. Üregül burada yaptığı açıklakada, “14 aydır çektiğimiz bir sıkıntıydı bu kanser illeti. Ortaya çıktıktan sonra daha çok üzülme yaşadı, o günden sonra kötüleşti. Ondan sonra da devamlı kötüye gitti. 14 ay önce akciğerde olan bir tümörle alakalı operasyon geçirdi. Tümör alındı, ameliyat başarılı geçti ama ne yazık ki tümör büyüme yapmış yine akciğerde. Akciğeri geçtikten sonra hemen karaciğerde gözüktü. Karaciğerde kemoterapi işe yaramadı. Son zamanında da karaciğer yetmezliğinden oluşan böbrek fonksiyonlarının bitmesinden ötürü hayata gözlerini yumdu” dedi. Tarık Akan’ın bir vasiyeti olup olmadığı sorusuna yanıt veren Üregül, “Babam her zaman film çekmek istiyordu. Hastayken bile onun düşünceleri içerisindeydi” dedi.
Son mesajı: Mücadele
Akan, 7 Eylül’de Çukurova Belediyesi’nce düzenlenen Yılmaz Güney’i anma gecesine tedavi gördüğü hastaneden telefonla katılmış, Yılmaz Güney’in bir efsane olduğunu ifade ederek eşi Fatoş Güney’den mücadelesini sürdürmesini istemişti. Fatoş Güney’in “Sen bizim canımızsın ve iyileşeceksin, yine güzel işler yapacaksın” sözleri üzerine Akan, “Mücadele hiç bitmeyecek” karşılığını vermişti.cumhuriyet